Empati

Empati yani eş duyum, hissedebilme, anlayabilme anlamında kullanılmaktadır. Çok yakın ya da çok uzak olmak empatiyi zorlaştırabilir. İçe alma ve reddetme durumlarında empatik süreçte olunamaz. Bu kızgınlığı ve hesaplaşmayı arttırabilir. Empati objektif bir farkında oluştur. Diğer kişinin duyguları hissedişleri üzerinde hissedişe sahip olmadır. Burada bir başkası için hissediş vardır.

Dinleme empatinin en önemli kuralıdır, dinlemek ve anlamak ya da anlamaya çalışmak ve hissetmek. Ancak daha ötesi empati gibi algılansa da değildir. Daha ötesi başkalarına müdahale etme, kontrol etme, kendi doğrusunu empoze etme gibi durumlardır. Bu durumların ise empati ile yakından uzaktan ilişkisi yoktur. Bu manipülasyon halini almıştır. Mükemmeliyetçi kişilikte en çok bu görülür. Başkalarına yardım ettiğini düşünürler ancak empati yardım yönlendirme içermez aslında.

 Başkalarına empati yaptığını düşünen ancak aslında kendinden çok başkalarını düşünen ve ön planda tutan kendi isteklerini gizleyip saklayıp hep uyum adına kendilerini feda eden kişiler vardır. Bu empatik olmak değildir.  Onların derdini dert edinen ve çözümler bulmaya çalışan aslında kendi sorumluluğunu az alıp başkalarına karşı çok sorumlu hisseden yapılar, en çok kendine güven duygusu ile problemi olan kişilerdir.

Doğuştan gelen bir özellik olduğu düşünülür, geliştirilebilir veya yok olabilir. Kişi empati yapamıyorsa sosyal ilişkilerde başarısız olma ihtimali yüksektir. Aynı zamanda kendini karşısındakinin yerine koyamama durumu anti sosyal kişiliklerde, borderline ve narsisistik kişiliklerde vardır. Bu kişilikler sadece kendini ve kendi yararlarını düşünür, başkalarının duygularını anlama gibi bir yetileri yoktur.

Empati kendimizi ve başkalarını anlamamıza yarar. Böylece sınırlar belli olur ve empati arttıkça toplumsal huzur artar.